8 Ekim 2009 Perşembe
Sevgili Ziyaretçilerimize;
Sitemiz olan İsyankar Kalemler Artık isyankarkalemler.com Oluyor. Sitemizin İ$levliğini Daha Arttırmak Ve Sizlere Daha İyi Bir Yayın Sunabilmek İçin Böyle Bir Site Hazırlıyoruz.
Yeni Sitemizin İ$levliği Herzamankinden Daha İyi Olacaktır. Bu Zaman Çerçevesi İçerisinde Vereceğimiz Yayın Bu Siteyle Son Bulacak Ve Daha İ$lev Ve Geni$ Bir Site Sizleri Bekliyor Olacaktır.
İsyankar Kalemer
Yönetim Kurulu
13 Eylül 2009 Pazar
Gözleri yangın yeri..
Kuşatılmıştı gülüşler, kuşatılmıştı yarın
Pusuya düşmüştü düşünceler.
Aşkı desen çoktan vurmuştu,
Loş bir kayıkhanenin en tenha kıyısına..
Akreple yelkovan kemirir durur şimdi;
Çınlayan beyninin her köşesini.
Bir sandığın kilidi kadar yakınım sana;
Buram buram hayallerimin kokusu,
Ucu yakılmış sarı sayfalı mektuplar,
Hayal meyal bir geçmiş, silinmiş satır araları..
Yıllanmış bir şaraptan değil ,
Kaleminden dökülüyor senin sevgin..
Okudukça tüm vücudumu kaplıyordu sarhoşluğun
Narkoz gibi ele geçiriyor tüm hücrelerimi..
Umarsız bir vakitti
Kimsesizliğe soyunuyordu gece
Üşüyen sokak lambaları ve sis..
Ne kadar da güzeldik;
İstanbu'lun her köşesinde
Seninle biz..
[ Meltem Arslan - 10.09.09 ]
9 Eylül 2009 Çarşamba
Benligimi alır götürür $u $izofreni duygular
Hayatı yarı renkli yarı renksiz ya$amamı
Yada
Tüm renkleri karanlıga hapis etmemi ister..
Ya$amak, sava$mak isterken dolu dizgin
Ölüme aç, ölmeye gebe bırakır..
Kaoslar içinde büyürken gölge dü$mü$ hayatında
Kaktüs misali batan ya$antın
Kelepçeli sezsizliginin tek habercisi olur..
Yorgun dü$mü$ bedenini sarmalayan sahte ve küstah bakı$lar
Derin yaralar olu$turur taa en derinde..
Paradoks bir döngü gibi ya$arsın gelecegi ve gelecekleri
Ondan habersiz, onlardan habersiz
Hayal oldugunu bilmeden..!
[Er$an Che - 09.09.2009]
28 Ağustos 2009 Cuma
Çocukluğum diyorum ya hani: o benim dünyam (dı) aslında. Gülmeyi unutan ailem gibi koşuyorum sokaklarımda. Cebimde misketlerin şıkırtısı, çınlayan ayak seslerim. Uzaktan gelen baloncuyu seyre dalıyorum. Renkli, parlak, büyük balonlar.. Gökyüzü kadar özgür müsünüz ve bulutlar kadar sonsuz mu ? Yarınlarım kapıda be liyor şimdi. Ne dersiniz ? Bir balon hayatıma glümseme katmaya yeter mi ?
hayatımın kıyısında büyüdüm, güneşin salıncağında sallandım ben
dağ taş ova bayır gezdim, kirlendim ,
yakamozla yıkanırdım gün batarken
mutluluğu aradım her taşın altında,
ümitlerimi sordum soruşturdum
kim geçse önümden bilmiyorum dedi..
küçük bir kız çocuğuydum viran şehirlerin içinde
her yanım tuğla, moloz yığını, her yanım hüsran
gece çökerdi üstümüze, hayallerimizi kurarken
bir yanım kaçak bir yanım özgür tutsak..
koşardık engel tanımadan kaldırımlardan taşardık
sel gibi çağlayan gibi sığmadık ütopyamıza
hem büyümek isterdik hem de çocuk kalmak
ne olursa olsun bize buda yeterdi; yaşamak..
yağmurlardan saklanırdık bir binanın altında
belki göremezdik ama bulutlar bizden firari
bulutlar hayallerden firari..
Meltem Arslan
22 Ağustos 2009 Cumartesi
Taze bir gülü kokluyorum derincesine,
Ah sevgili içime doluyorsun tüm berraklıgınla..
Nefes alı$ım sen, nefes veri$im sen,
Kalbimin $i$elerine dolduruyorum seni,
Kokun hafifledikçe tüm organlarıma yaysın diye..
…
Ba$ım dönüyor, midem agrıyor, sarho$ gibiyim..
Gözümü sevdalılar hastanesinde açıyorum,
Serum serum seni i$liyorlar kanıma..
Er$an Che!
22.08.09 / İSTANBUL
21 Ağustos 2009 Cuma
Yorgunluga yenik dü$mü$ bedenimle birlikte
kollarım
Hâlâ üç – be$ tuglanın pe$inde..
Güne$in dogmu$ olması pek fazla anlam
İfade etmiyor benim için..
Koskaca bir gün defalarca “mala” sallamak dı$ında!
İ$çiyim ben, ak$am evime,
Toz - toprak kokan ekmekler götüren i$çi..
Yahutta,
Emeginin, alın terinin kar$ılıgını alamayan i$çiyim..
Çocugumun, “baban?” sorusuna,
Utanarak, çekinerek, kızararak cevap verdigi i$çiyim..
Gömlegi solmu$,
Pantalonun cebi delik,
Ayakkabısının yırtık,
Bakı$ları ihtiyar ve durgun olan i$çiyim..
Kir – pas içinde kalırım hergün,
Yinede insanlara “temiz” yakla$ırım,
Bütün kötü ve garipsi duygulardan arınarak!
Lakin(!)
Sokaga baktıgımda birçok eser görürüm,
Yüreklerine “ta$tan duvarlar” örmü$ insanlar!
Sevgiden, payla$ımdan yoksun,
Sistemin, paranın esiri olmu$,
Betondan farksız insanlar..
Onlar esaretleriyle, sahte duygularıyla övüne dursun,
Ben yoksullugumda hükümdarım..
Çünkü,
Ben i$çiyim insanlardan “farklı” olan i$çi..
Er$an Che!
21.08.09 / İSTANBUL
Zamanın sonsuz güzelliğine kapılırcasına
takıldım kaldım sana,
Acı - tatlı, güzel yada çirkin gibi bütün kavramlardan
uzakla$arak ..
Sana(!) sadece sana baglanmak;
bütün kavramları, bütün tezleri çürütmeye yetiyor!
İçimdeki senin büyüklüğünü, yüceliğini ve vazgeçilmezliğini
gözler önüne sermekle kalmıyor,
Üstüne birde beni benden çaldığını,
Aslında var olan benliğimin "sen" olduğunu,
Tümüyle sana karı$tığımı,
Sensiz olamayacağımı kanıtlıyor..
Hatıralar bo$lukları dolduruyor çoğu zaman,
Seninle geçen anları birbir canladırıyor tozlu resimlerimiz,
Bir hüzünlü iç çeki$i ve ardından derin bir
sigara dumanı,
İçime çektiğim "sen" ile dumanla birlikte kaybolan "sen"
aynı oluyorsunuz,
Hep içimde olan "sen" ile hep uzakta olan "sen" misaline
dönüyor sinsice kaybolan duman!
'Hesap ver zaman, hesabını ver ya$anamayanların' dercesine
mırıldanıyor, sensizlikden kurumu$
dudaklarım,
ki(!)
Sanki her$eyin suçlusu zamanmı$ gibi!
Aslında teselli arayı$ı benim ki
sensizliğin provası,
Alı$mam lazım belkide bir daha dönmeyecek olan
Masum bir
a$ka ve a$kıma ..!
Er$an Che!
03.07.2009 / İSTANBUL
A$ka dair gizlenmi$likleri sakla bedenime..
Dokun ve hisset,
Sevi$irken ya$attıgın ula$ılmaz hazzı ve acıyı..
Bırak ellerini vücudumda bırak ki izi kalsın
A$kının ve ate$inin..
Er$an Che!
Kapadım terlemi$ avuçlarımı gözlerimin önüne,
Bir saniye olsun kirlenmi$ligi, ihaneti, yok olu$u görmemek umuduyla!
Ne fayda,
Dünya “yok olu$a” ebe,
Yar “ihanete” gebe..
…
Pislik içinde sagım, “sol”um,
Parçalanmı$, harebeye dönmü$, karanlıga gömülmü$ ülkemde!
…
Sefilleri oynar olmu$ para babaları,
Artıkça artan yoksullugun, açlıgın içinde
Çöp kutuları; bozulmu$ yemek artıklarına degil,
Bir parça “umuda” ev sahipligi yapar olmu$..
Arada sırada rastgelen “sevda” kırıntılarını saymassak!
…
A$klar, bakı$malar bile sahtele$ir olmu$,
Yok öyle artık,
Bedenini kasıp kavuran a$klar, a$ıklar..
Bakı$malar içini titretmiyor artık sevgilinin,
Göz ucundan bakar misali sevgiliye dokuyor bakı$lar!
…
Farklı farklı temalar i$leniyor,
$iirler, hikayeler yerine insan zihinlerine..
Ana fikir rotasından sapmı$,
Tek bir ortak noktada odaklanıyor,
Çıkar ve zulüm!
….
Her ba$ kaldırı, her isyan çılgınca bastırılıyor..
Artık yasak,
Beyaz güvercinlerin ülkemde uçması..
Bütün hür dü$ünceler “tecrit” ediliyor,
Sorgusuz, sualsiz!
…
Bütün “Güler” yüzler parmaklıklar ardına atılmı$,
İ$kenceye maruz kamlı$,
Yinede düzene yenik dü$memi$, dimdik ayakta kalmayı
ba$armı$..
Zafere giden yol parmaklıkların ardına dü$sede,
Bir $i$e seruma hapis edilsede,
Canımızdan can gitsede, ablamız, yolda$ımız gitsede,
Zafer avuçlarımızın arasında!
Er$an Che!
20.08.09 / İstanbul
Güler Zere, ablamıza, yolda$ımıza saygıyla..
Sen tecritin degil, tecrit senin esirin!