28 Ağustos 2009 Cuma


Çocukluğum diyorum ya hani: o benim dünyam (dı) aslında. Gülmeyi unutan ailem gibi koşuyorum sokaklarımda. Cebimde misketlerin şıkırtısı, çınlayan ayak seslerim. Uzaktan gelen baloncuyu seyre dalıyorum. Renkli, parlak, büyük balonlar.. Gökyüzü kadar özgür müsünüz ve bulutlar kadar sonsuz mu ? Yarınlarım kapıda be liyor şimdi. Ne dersiniz ? Bir balon hayatıma glümseme katmaya yeter mi ?


Meltem Arslan


hayatımın kıyısında büyüdüm, güneşin salıncağında sallandım ben

dağ taş ova bayır gezdim, kirlendim ,

yakamozla yıkanırdım gün batarken

mutluluğu aradım her taşın altında,

ümitlerimi sordum soruşturdum

kim geçse önümden bilmiyorum dedi..

küçük bir kız çocuğuydum viran şehirlerin içinde

her yanım tuğla, moloz yığını, her yanım hüsran

gece çökerdi üstümüze, hayallerimizi kurarken

bir yanım kaçak bir yanım özgür tutsak..

koşardık engel tanımadan kaldırımlardan taşardık

sel gibi çağlayan gibi sığmadık ütopyamıza

hem büyümek isterdik hem de çocuk kalmak

ne olursa olsun bize buda yeterdi; yaşamak..

yağmurlardan saklanırdık bir binanın altında

belki göremezdik ama bulutlar bizden firari

bulutlar hayallerden firari..


Meltem Arslan

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Sevdalılar Hastanesi..


Taze bir gülü kokluyorum derincesine,

Ah sevgili içime doluyorsun tüm berraklıgınla..

Nefes alı$ım sen, nefes veri$im sen,

Kalbimin $i$elerine dolduruyorum seni,

Kokun hafifledikçe tüm organlarıma yaysın diye..

Ba$ım dönüyor, midem agrıyor, sarho$ gibiyim..

Gözümü sevdalılar hastanesinde açıyorum,

Serum serum seni i$liyorlar kanıma..


Er$an Che!

22.08.09 / İSTANBUL

Ah(!) senin esaretin..


...
Gelecegime ta$ıyamıyacak olmam "seni"
Sonsuz bir kavgaya soluksuz atlamak gibi..
Derin yaralar açsada vücuduma,
derdin,
kederin,
pi$manlıgın,
hüznün,
kimsesizligin,
yanlızlıgın ve
sensizligin keskin ne$teri,
Ben memnunum akan her "kan" damlasında yüzüne rastlamaya..


Er$an Che

21 Ağustos 2009 Cuma

İ$ÇİYİM BEN!

Çimento kokuyor üstüm – ba$ım,

Yorgunluga yenik dü$mü$ bedenimle birlikte

kollarım

Hâlâ üç – be$ tuglanın pe$inde..

Güne$in dogmu$ olması pek fazla anlam

İfade etmiyor benim için..

Koskaca bir gün defalarca “mala” sallamak dı$ında!

İ$çiyim ben, ak$am evime,

Toz - toprak kokan ekmekler götüren i$çi..

Yahutta,

Emeginin, alın terinin kar$ılıgını alamayan i$çiyim..

Çocugumun, “baban?” sorusuna,

Utanarak, çekinerek, kızararak cevap verdigi i$çiyim..

Gömlegi solmu$,

Pantalonun cebi delik,

Ayakkabısının yırtık,

Bakı$ları ihtiyar ve durgun olan i$çiyim..

Kir – pas içinde kalırım hergün,

Yinede insanlara “temiz” yakla$ırım,

Bütün kötü ve garipsi duygulardan arınarak!

Lakin(!)

Sokaga baktıgımda birçok eser görürüm,

Yüreklerine “ta$tan duvarlar” örmü$ insanlar!

Sevgiden, payla$ımdan yoksun,

Sistemin, paranın esiri olmu$,

Betondan farksız insanlar..

Onlar esaretleriyle, sahte duygularıyla övüne dursun,

Ben yoksullugumda hükümdarım..

Çünkü,

Ben i$çiyim insanlardan “farklı” olan i$çi..


Er$an Che!

21.08.09 / İSTANBUL


Kavramlar ve Sen!


Zamanın sonsuz güzelliğine kapılırcasına

takıldım kaldım sana,

Acı - tatlı, güzel yada çirkin gibi bütün kavramlardan

uzakla$arak ..

Sana(!) sadece sana baglanmak;

bütün kavramları, bütün tezleri çürütmeye yetiyor!

İçimdeki senin büyüklüğünü, yüceliğini ve vazgeçilmezliğini

gözler önüne sermekle kalmıyor,

Üstüne birde beni benden çaldığını,

Aslında var olan benliğimin "sen" olduğunu,

Tümüyle sana karı$tığımı,

Sensiz olamayacağımı kanıtlıyor..

Hatıralar bo$lukları dolduruyor çoğu zaman,

Seninle geçen anları birbir canladırıyor tozlu resimlerimiz,

Bir hüzünlü iç çeki$i ve ardından derin bir

sigara dumanı,

İçime çektiğim "sen" ile dumanla birlikte kaybolan "sen"

aynı oluyorsunuz,

Hep içimde olan "sen" ile hep uzakta olan "sen" misaline

dönüyor sinsice kaybolan duman!

'Hesap ver zaman, hesabını ver ya$anamayanların' dercesine

mırıldanıyor, sensizlikden kurumu$

dudaklarım,

ki(!)

Sanki her$eyin suçlusu zamanmı$ gibi!

Aslında teselli arayı$ı benim ki

sensizliğin provası,

Alı$mam lazım belkide bir daha dönmeyecek olan

Masum bir

a$ka ve a$kıma ..!

Er$an Che!

03.07.2009 / İSTANBUL

A$kımızın Ate$i




A$ka dair gizlenmi$likleri sakla bedenime..

Dokun ve hisset,

Sevi$irken ya$attıgın ula$ılmaz hazzı ve acıyı..


Bırak ellerini vücudumda bırak ki izi kalsın

A$kının ve ate$inin..

Er$an Che!


☆☭ Hüzünlü $iir.. ☆☭


Kapadım terlemi$ avuçlarımı gözlerimin önüne,

Bir saniye olsun kirlenmi$ligi, ihaneti, yok olu$u görmemek umuduyla!

Ne fayda,

Dünya “yok olu$a” ebe,

Yar “ihanete” gebe..

Pislik içinde sagım, “sol”um,

Parçalanmı$, harebeye dönmü$, karanlıga gömülmü$ ülkemde!

Sefilleri oynar olmu$ para babaları,

Artıkça artan yoksullugun, açlıgın içinde

Çöp kutuları; bozulmu$ yemek artıklarına degil,

Bir parça “umuda” ev sahipligi yapar olmu$..

Arada sırada rastgelen “sevda” kırıntılarını saymassak!

A$klar, bakı$malar bile sahtele$ir olmu$,

Yok öyle artık,

Bedenini kasıp kavuran a$klar, a$ıklar..

Bakı$malar içini titretmiyor artık sevgilinin,

Göz ucundan bakar misali sevgiliye dokuyor bakı$lar!

Farklı farklı temalar i$leniyor,

$iirler, hikayeler yerine insan zihinlerine..

Ana fikir rotasından sapmı$,

Tek bir ortak noktada odaklanıyor,

Çıkar ve zulüm!

….

Her ba$ kaldırı, her isyan çılgınca bastırılıyor..

Artık yasak,

Beyaz güvercinlerin ülkemde uçması..

Bütün hür dü$ünceler “tecrit” ediliyor,

Sorgusuz, sualsiz!

Bütün “Güler” yüzler parmaklıklar ardına atılmı$,

İ$kenceye maruz kamlı$,

Yinede düzene yenik dü$memi$, dimdik ayakta kalmayı

ba$armı$..

Zafere giden yol parmaklıkların ardına dü$sede,

Bir $i$e seruma hapis edilsede,

Canımızdan can gitsede, ablamız, yolda$ımız gitsede,

Zafer avuçlarımızın arasında!

Er$an Che!

20.08.09 / İstanbul

Güler Zere, ablamıza, yolda$ımıza saygıyla..

Sen tecritin degil, tecrit senin esirin!

;;